Bilgisayarınız yavaşladı mı? Hatta zaman zaman kilitlenip kalıyor mu? Size bazı önerilerimiz var. Yeni bir bilgisayar alındığında
donanımsal problem olmadığı sürece şikayetler de oldukça azdır. Windows
hızlı açılır, programlar anında ekrana gelir, işlemler süratlidir. Ancak
aradan zaman geçtikçe sistemin yavaşladığını ve hatta bazen takıldığını
fark ederiz.
Aslına bakarsanız bilgisayarın yavaşlamasına sebep olan durumlar
saymakla bitmez. Herhangi bir donanımsal hata olmasa dahi zaman
içerisinde çok fazla kullanımdan dolayı (yazma okuma
işlemleri çok yapıldığından) bir yavaşlama görülebilir. Yani bilgisayarınızın
yavaşlamasının temel sebebi onu çok fazla kullanmış olmanız bile
olabilir.
Önemli olan şey ise doğru teşhisi koyabilmek ve yavaşlamaya sebep
olabilecek konular hakkında fikir sahibi olmaktır. Biz de bu sorunlar
yumağı arasından en çok karşılaşılan durumları toparlayıp bir araya
getirdik ve daha fazla masraf yapmanızın önüne geçebilecek veya bir
şekilde faydalanacağınızı umduğumuz bir
liste oluşturduk.
Dikkat! Hemen uyaralım, az sonra okuyacaklarınızın çoğu, orta ve ileri düzey
kullanıcılara hitap ediyor. Eğer sisteminize hakim değilseniz,
yanlışlıkla bozabileceğiniz ayarlarınızdan ötürü oluşacak sonuçlar için
sorumluluğu da üzerinize alacağınızı unutmayın.
Casus yazılımlar ve virüsler Her
zaman için en önemli güvenlik sorunu olarak bu ikisi göze çarpar ve bu
iki kafadar, aynı zamanda bilgisayarın performansını da önemli derecede
azaltırlar.
Casus yazılımlarla baş etmenin ilk ve en önemli adımı bilgisayarınıza
casus yazılım temizleyici bir program kurup tarama yapmanız ve programı
sık sık güncellemenizdir. Aynı şey elbette virüs programları için de
geçerli.
İnternette
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.],
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.],
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] veya
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gibi ücretsiz ve işinizi rahatlıkla gören pek çok yazılım bulmanız
mümkün. Ancak zaman zaman bu programlar da yetersiz kalabiliyor. Bu
durumlarda yapabileceğiniz birkaç şey daha var.
- Ctrl Alt Delete tuşlarına aynı anda bir kere basarak ulaşabileceğiniz Görev Yöneticisi penceresinde tanımadığınız, farklı isimde dosyalar olup olmadığını kontrol edin. Şüpheli gördüklerinizin işlemini sonlandırın
- Başlat menüsündeki Çalıştır komutuna msconfig
yazarak ulaşacağınız konfigürasyon düzenleme penceresinde, bilgisayarın
açılışında yer alan dosyalara göz atın. Gereksiz gördükleriniz veya
şüphelendiklerinizin işaretini kaldırın.
- Casus yazılım olduğuna emin olduğunuz isimleri Çalıştır üzerinden regedit diyerek ulaşabileceğiniz Kayıt Defteri‘nde
aratıp bu isimle ilgili girişleri elle silin. (Aman dikkat, casus veya
virüs olduğuna emin değilseniz Windows’un işleyişini etkileyen yerlere
müdahale edip bozuyor da olabilirsiniz)
- Bilgisayarınızda özellikle de Windows’un kurulu olduğu sürücünüzde yer alan şüpheli dosya veya klasörleri silin
- Önlem amacıyla birden fazla casus yazılım önleyici kullanın. Bazen birinin bulamadığını bir diğeri bulabiliyor.
- Tüm bu yukarıdaki maddelere rağmen başarısız olunduysa, aynı işlemleri Windows’u bu sefer Güvenli Kip‘te açarak tekrarlayın.
Virüs temizleme Virüs temizleme teknikleri casus yazılımlardan biraz daha farklıdır.
Her bir virüsün karakteristiği farklı olduğu için, eğer antivirüs
programınız başarısız olduysa bilgisayarınıza bulaşan virüsün adını
bulup internette temizleme yöntemini ufak bir aramayla kolayca
bulabilirsiniz. Bulaşan virüsün ismini bilmiyorsanız, bilgisayarınıza
gösterdiği etkileri yazıp arama yapabilirsiniz.
Bugüne kadar başa bela açan sayısız virüs var. Ancak son dönemlerde en
sık karşılaşılan virüsler Sober.P, Cabir, Mugly, Atak, Maslan, Anzae /
Inzae, Zafi, Netsky, Sober.I / Sober.J, Bogra, Bagle.AZ, Beagle.AR,
Korgo.A, Bloodhound, Padobot, Lovegate, MyDoom, Bagle olarak
özetlenebilir.
İşlemcinin çok ısınması Son nesil işlemciler yüksek performans sundukları kadar işlem
kapasiteleri nedeniyle de fazla ısınma yapabiliyorlar. Bu nedenle
yanlarında mutlaka bir soğutucu sistemle birlikte anakarta takılmaları
gerekiyor. Hatta
oyun sistemleri
gibi ileri düzey bilgisayarlarda suyla soğutma veya kasa üzerindeki ek
donanımlar gibi pek çok alternatif yol da söz konusu.
İşlemcinin ısısı kendi makul ölçülerinin üzerine çıktığında sistemimiz
yavaşlamaya veya düzensiz çalışmaya başlar. Daha da ötesi kilitlenmeler
bile yaşanabilir.
Yeni nesil
anakartlar artık işlemcinin ısısını BIOS aracılığıyla izleyip
raporlayabiliyor. Yardımcı programlar sayesinde de işlemci ısısını
kontrol etmeniz artık çok daha kolay hale geldi.
Beni yıka! Önceki
yazımızla paralel olarak bu madde altında benzer önlemleri
sıralayabiliriz. En büyük düşman toz, fanların dönesine engel
olacağından
ara ara temizlik yapmanızda fayda var.
Kasanız kapalıyken fanların tozlandığını, artan gürültüden veya kasaya
dokunduğunuzda hissedeceğiniz titreşimden rahatlıkla fark edebilirsiniz.
İlk zamanlar daha sessiz olan bilgisayarınız gün geçtikçe rahatsız
edici boyutta bir ses çıkarıyorsa, bilin ki fanlarınız tozlanıyor. Böyle
durumlarda hem işlemci, hem de
güç ünitesinin fanlarını temizlemeyi ihmal etmeyin.
Yenisini mi almalı? Elbette fabrika çıkışı sıfır bir fan çok daha sessiz olacaktır. Ancak
tozları temizlerken kullanacağınız sprey, hava püskürtücü veya
dikkatlice silmek şartıyla kullanacağınız bir bez bile sizi masraftan
kurtaracaktır. Yine de fazla mal göz çıkarmaz. Yedek bir fanınızın
bulunması her zaman için sizin yararınıza.
Isı kontrolünü sağlayan pek çok program mevcut. Aynı zamanda Google’da “cpu monitor software” diye
arama yapıp ücretsiz onlarcasına daha ulaşabilirsiniz.
Hafıza (RAM) sorunları Bozulmuş veya işe yaramayan hafıza modülleri elbette kullanılamaz hale
geldiklerinde hızınızı yavaşlatırlar. Ancak burada dikkatinizi çekmek
istediğimiz konu biraz daha farklı.
Üreticiler donanımları piyasaya sürdüklerinde, kullanım özelliklerinin
içinde bazı teknik detaylara da yer verirler. Eğer aldığınız modüller
birbirine veya anakarta doğrudan
uyumlu değilse hız problemi yaşamanız da kaçınılmazdır. Aynı zamanda modüllerin fazla ısınması da yavaşlığa sebep olabilir.
Eskiden bir hafıza alırken anakartınızın modeline bakıp desteklediği
hızlara ve kart üzerinde kaç tane boş yuvanız olduğuna göre seçim yapmak
yeterliydi. Ancak günümüzde farklı hız ve tiplerde pek çok hafıza
modülü var.
Anakartınıza göre hafıza İyi anakartlar, bu modüllerin fabrika çıkışı belirtilen hız
değerlerinden daha fazlasına da tolerans gösterebiliyorlar. Böyle
durumlarda hafıza modüllerinizin değer aralığını ve şu anki çalışma
değerinin maksimum değerin altında olup olmadığını kontrol ederek BIOS
üzerinden ayar yapıp performansı değiştirebilirsiniz.
Ufak bir ihtimal de olsa, çok ucuza aldığınız hafıza modüllerinde bazı
eksiklikler veya kusurlar bulunuyor olabilir. Standart bir çalışma için
yeterli görünen bu modüller ilerleyen dönemde hızın düşmesine ve mavi
ekranlarla karşılaşmanıza
yol açabilirler.
Hafıza modülleri çok ısınıyor mu? Eskiden modüllerin ısınması gibi bir problem söz konusu değildi. Ancak
özellikle SDRAM’lerin çıkışından itibaren bu olay tamamen değişti. Eğer
şüpheleniyorsanız, kontrol etmenin yolu kasanızın içini açıp hafızaya
dokunarak elinizle sıcaklığına bakmaktır.
Bilgisayarı kapadıktan sonra hafızayı yuvasından çıkarıp çok fazla
ısınıp ısınmadığını (elinizle dokunduğunuzda aşırı sıcaklık varsa)
anlayabilirsiniz. Aşırı ısınmayı önlemenin yolu kasanızda iyi bir hava
dolaşımı sağlamak ve hatta çok ısınma varsa ek bir fan almaktır. Isıyı
yayan metalik soğutma sistemleri de bu iş için uygundur.
Sabit disk sorunları Tüm bu önlemlerin yanında dikkat etmeniz gereken bazı ufak noktalar daha var.
Diskinizde meydana gelebilecek arızanın tipine göre (mekanik,
elektronik veya mantıksal firmware) farklı sonuçlarla
karşılaşabilirsiniz. Düşük
erişim süreleri, hatalı veya kullanılamayan hafıza alanları (bad sector), mavi
ekranlar, arada sırada boot işlemi sırasında karşınıza çıkan hatalar
gibi…
Bu sıraladıklarımızın çoğu da yardımcı programlar olmadan, fanın tozlanmasına nazaran anlaşılması çok daha
güç sorunlardır. Ancak kolaylıkla farkedebileceğiniz şey hızın azalmasıdır.
Diskiniz durumu kötüye doğru gidiyorsa sisteminiz de yerlerde
sürünecektir. Yazma ve kopyalama işlemleri uzun zaman alacaktır.
Eğer NTFS dosya sistemi kullanıyorsanız, yazma işlemi sırasında uygun
alanlar bulunana kadar siz kahvenizi içip tuvalete bile gidebilirsiniz.
Geldiğinizde işlem
yeni bitiyor
olacak veya hata mesajıyla karşılaşacaksınız. FAT gibi diğer dosya
sistemlerinde mavi ekranla karşılaşma şansınız bile yüksek.
Çözüm yolu nedir? Sabit diskinizin gereğinden fazla yavaş çalıştığını düşünüyorsanız disk
tarama ve kontrol işlemlerini (scandisk ve chkdsk) uygulayın. Buradan
elde edebileceğiniz en
büyük ipucu,
daha önceden sağlam olan sektörlerin bozulmuş olduğunu (bad sector)
görmenizdir. Anlayın ki diskiniz için durum kötüye gidiyor.
Verilerinizi derhal yedekleyin. Hatta yedekte ikinci bir sabit disk
daha bulundurun ki çökme yaşadığınızda acil müdahale edilebilsin.
Benzer şekilde, eğer diskinizde artık daha önce duymadığınız kadar
gürültülü bir çalışma gerçekleşiyorsa durum yine pek iç açıcı değil.
Benzer işlemleri yine yapın.
BIOS ayarları Pek çok kullanıcı bilgisayarı alıp kurduktan sonra BIOS ayarlarına hiç
dokunmaz ve aldığı günkü şekliyle kullanır. Aslında çoğu zaman da burayı
kurcalamaya gerek bile yoktur. Ancak nadir de olsa bazı durumlarda BIOS
ayarlarınız sisteminizin en uygun konfigürasyonuna uymayan ayarlara
sahip olabileceğini unutmayın.
Yavaşlama sebebi olarak göstermek abartı olsa da, performansı artırmak
için BIOS ayarlarını üst seviyelere çekmek sizin elinizde diyebiliriz.
Bunun için anakartınızın özelliklerini okumak ve sınırlarını belirlemek;
ardından da BIOS üzerinden bu sınırlar çerçevesinde gerekli
düzenlemelere gitmek gerekir.
Ne yazık ki BIOS ayarları için standart hale getirilmiş uygulama veya
değişiklik tablosu gibi bir şey yok. Anakartınızın modeline göre
değişiklik gösteren bu bilgileri, üreticisinin sayfasından
edinebilirsiniz.
Windows hizmetleri Standart bir kurulum sonrasında Windows’un sunduğu hizmetlerin pek çoğu
varsayılan olarak çalışır veya kurulu halde gelir. Ne var ki, sistemin
çalışması için kurulumları şart olmayan bu hizmetlerin
büyük bir kısmını da çoğu zaman kullanmayız bile. Kullanmayacağımız bu
hizmetler de boş yere hem yer kaplar hem de performansı azaltırlar.
Bu hizmetlerden hangilerinin çalıştığını görmenin bir yolu
Yönetici Araçları‘na girmektir.
Bilgisayarım‘a sağ tıklayıp
Yönet dediğinizde açılacak ekranda hizmetin adı, durumu ve başlangıç tipi
gibi bilgileri görmeniz mümkün. Burada hizmetlerin üzerine çift tıklayıp
özelliklerini de görme şansınız var.
Üst kesimden durdurma simgesine basarak dilediğiniz hizmeti
servis dışı bırakabilirsiniz. Ancak bunu yapmadan önce tıpkı daha önce bahsettiğimiz
msconfig işleminde olduğu gibi burada da hizmetin işinize yaramadığına emin olun.
İndeksleme işlemi hızı düşürüyor Hızı düşüren hizmetlerin en önemlisi de indekslemedir. Bu hizmetle Windows, bilgisayarınız üzerinde
arama yaptığınızda daha kolay erişebilmeniz için arka planda diskinizi tarar.
Bu da çalışmanızı yavaşlatan etkenlerden birisidir. Dilerseniz bu
hizmeti devre dışı bırakabilirsiniz.
Kaçak işlemler Bu işlemler, işlemcilerin devirlerini zorla ele geçirirler. Bu duruma
yol açan olağan şüpheliler ise kötü yazılmış sürücüler veya yeni bir
işletim sistemine kurulmuş eski programlardır.
Görev Yöneticisi‘nde bunları görebilmeniz mümkündür.
İşlem süresinin neredeyse %100′ünü işgal eden herhangi bir işlemcik
(process) kaçak işleme örnek verilebilir. Resimde göreceğiniz
System Idle Process denilen işlem, bilgisayarın kullanılmadığı zamanlarda %98
seviyesindedir ve bu doğal bir veridir. Ancak bu değer çok düşmüşse veya
bir başka işlem %98 seviyelerine çıkmışsa, bilin ki bu kaçak bir
işlemdir.
Kaçak bir işlem yakaladıysanız onu üzerine sağ tıklayıp
sonlandırabilirsiniz. Bazılarını durdurabilmek için aynı işlemi birkaç
kez tekrarlamanız da gerekebilir. Eğer yine de sonlandırılmıyorsa
bilgisayarı yeniden başlatmanız bir çözüm olacaktır.
Kaçak işlemler kilitlenme veya programın bozuk çalışması sonucu devreye
girip işlemciyi de gereksiz yere yorarak performansınızı düşüren en
büyük düşmanlardan biridir.
Disk birleştirme neden gerekli? Bilgisayarınıza yeni dosyalar eklendikçe, silindikçe veya
değiştirildikçe, bu dosyalara ait bilgiler de diskiniz üzerinde çeşitli
yerlere yazılır veya silinir. Her dosya boyu aynı olmadığı için yeni
ekleyeceğiniz bir dosya, önceden silinen eski bir dosyanın kapladığı
alana sığmıyorsa,
uygun bulunan ilk yeni alana yazılır.
Kaba ve temsili bir örnekle şu şekilde daha rahat açıklayalım. Diyelim ki 5KB’lik bir dosya sildiniz ve 10KB’lik
yeni bir dosya kopyalaması yapacaksınız. Silinen dosya nedeniyle 5KB’lik bir
alan boşa çıktı. Ancak yeni dosya (10KB) buraya sığmadığı için, bulunan
ilk boş yere kopyalanacak. Es geçilen bu alan ise uzun süre buraya
uygun şeyler bulunamadığı için boş kalabilir.
Bu yolla zaman içerisinde sabit diskiniz üzerinde pek çok boşluklar
oluşabilecektir. Hatta programların belli kısımları bir yerde, diğer
kısımları ise farklı bir yerde depolanıyor olabilir. Sisteminiz bu
dosyaları çalıştırırken farklı yerlerden bulup getireceğinden ve bu da
bir süre alacağından ötürü sizi yavaş çalışmaya doğru itecektir.
Disk bölünmesini engellemek Bu durumun önüne geçmek için periyodik olarak disk birleştirme işlemi
yapmanız size fayda sağlar. Diskinizin boyu büyüdükçe disk birleştirme
işlemi de o derecede uzun bir süre alır. Ancak sabit diskinizi bir
düzene soktuğu ise gerçektir.
Diskiniz çok dolu olduğunda gerçekleşen yavaşlamanın sebeplerinden
birisi de bu bölünmelerdir. Dolayısıyla disk alanınızın %20 ila 25′i
civarında bir boş alan bırakmanız her zaman için bu bölünmeyi minimun
seviyeye indirir.
Disk birleştiricisine, birleştirme yapmayı istediğiniz sürücüye sağ tıklayıp (örneğin C)
Özellikler‘den
Araçlar‘a gelerek ulaşabilirsiniz.
Sizden habersiz çalışan uygulamalar Sistem tablasında onlarca simgesi olan kullanıcılara rastlamışsınızdır.
Sağ alt köşede sistem saat ve tarihinin yanındaki bu onlarca simge
aslında bilgisayarın yavaş kullanıldığına işaret eder. Her bir simge,
arka planda (veya ön planda) çalışan bir işlemi gösterir. Çoğu kullanıcı
da bilgisayarda o anda belki de 20′den fazla programın aynı anda işlem
yapmaya çalıştığından haberdar bile değildir.
Burada fazla simge birikmesinin en önemli sebeplerinden biri bu
programların Windows başlar başlamaz otomatik olarak çalışmasıdır.
Öncelikle
Başlat menüsünden girerek
Başlangıç seçeneği
altında nelerin olduğuna bir göz atın. Burada kullanmadığınız
programların kısayollarını görürseniz sağ tıklayıp doğrudan
silebilirsiniz. Çünkü çalışan her bir program daha yavaş bir bilgisayar
anlamına gelecektir. Hele ki bunlar gereksiz programlarsa, boşu boşuna
yavaş bir sistem kullanıyor olabilirsiniz.
Kayıt Defteri üzerinde değişiklikler Bütün programları bu menü altından göremeyebilirsiniz. Bir diğer göz atılması gereken yer
Kayıt Defteri. Regedit ile deftere girdiğinizde
HKEY_ LOCAL_MACHINE\Software\Microsoft\Windows\CurrentVersion\Run ve
HKEY_LOCAL_MACHINE\Software\Microsoft\Windows\CurrentVersion\RunOnce başlıkları altında açılışta çalışan programların listesini görmeniz mümkün.
Programların kendi içinden ayarlama Programların Windows açılır açılmaz çalışmasını engellemek için, her bir programın içinde
Seçenekler veya
Ayarlar gibi menüler altında “başlangıçta çalıştır” tarzındaki işaretleri kaldırmanız da yeterli olacaktır.
Dosya sistemlerinin performansa etkisi Bazı dosya sistemleri diğerlerine oranla büyük alanlı disk bölümlerinde
daha iyi çalışırlar. Makinenizin üzerinde NT, Windows 2000 veya XP
kuruluysa NTFS dosya sistemine sahip olmak performans açısından daha
mantıklıdır.
Dosya sistemi performansı,
küme boylarıyla (cluster) yakından ilgilidir. Mesela
NTFS dosya sisteminde 60GB’lık bir sabit diskiniz varsa küme boyu da
muhtemelen 512 byte’tır. Bu da diskinizde devasa sayıda küme olduğu
anlamına gelir.
Eğer diskinizde daha önce bahsi geçen bölünmeler fazla olduysa,
dolayısıyla bu da problemlerin artacağına işarettir. Çünkü her bir küme
üzerinde iz takibi ve arama işi (track and seek) gerçekleştirilir. Bu
örnekteki gibi sayı çok fazlaysa, işlem de zaman alacaktır.
Küme boylarını değiştirmek Bir çözüm büyük küme boyları kullanmaktır. Eğer küme boylarını 4K veya
daha büyük değerlere ayarlarsanız dosya yükleme zamanlarında önemli süre
kısalmaları olduğunu göreceksiniz. Ancak küme boyunu artırmanın da
hantal boş alanlar ve bir miktar israf edilen disk alanı olarak size
geri döneceğini de unutmayın.
Kayıt Defteri’nde ufak dokunuşlar Bir diğer yol ise yine Kayıt Defteri üzerinde bazı ayarlarla oynayarak
dosya sisteminin yoğunluğunu azaltmaktır. İlk bakmanız gereken yer
defterde
HKEY_LOCAL_MACHINE\SYSTEM\CurrentControlSet\Control\ üzerinden ulaşabileceğiniz
NtfsDisable8dot3NameCreation bölümü.
Bu değeri 1 yaptığınızda geriye doğru uyumluluk için dosya isimlerinde
kullanılan 8.3 (8 karakter dosya ismi, 3 karakter dosya uzantısı)
sistemini durdurmuş olacaksınız. Eğer 8.3 tarzında dosya tipleri
kullanmıyorsanız bu seçeneği kaldırmanız biraz performans artışı
sağlayacaktır.
NTFS için bir diğer kullanışlı veri ise
HKEY_LOCAL_MACHINE\SYSTEM\CurrentControlSet\Control\Filesystem üzerinden ulaşılabilen
NtfsDisableLastAccess bölümü. Bu değeri 1 yaptığınızda dosyaya son erişilen zamanın bilgisi
tutulmaktan vazgeçilecektir. Ama aklınızda bulunsun, dosya açıldığında
veya değiştirildiğinde artık üzerindeki son değişikliğin tarihi
tutulmayacağı için daha sonradan işinize yarayabilecek bu veriyi
kapatmış olabilirsiniz.
FAT dosya sisteminde Eğer NTFS dosya sistemi kullanmıyorsanız dosya veya klasörlerinizi kök
klasörden (root) taşıyarak performansı artırabilirsiniz. Örneğin FAT
sisteminde scandisk işlemi sonrasında .chk uzantılı pek çok dosya bu kök
klasörün içine yerleşecektir.
Kişisel dosyalarınızı C’de tutmayın Eğer Windows’u C sürücüsüne kurduysanız, performansı artırmak için
kişisel dosya ve klasörlerinizi mümkün olduğu kadar (eğer varsa) D veya E
gibi sabit diskinizin diğer sürücü bölümlerinde tutmakta fayda var.
Bu durum Windows’un rahat çalışmasına olanak sağlayacağı gibi, diskiniz
bir nedenle çökerse de işinize yarayacaktır. Böylelikle ikinci bir
sabit disk üzerinden bilgisayarı açıp, okuma yazma işleminin daha az
olacağı (bozuk sektör riskinin azalacağı) diğer sürücülere
yerleştirdiğiniz kişisel dosyalarınızı kurtarmak daha kolay hale gelir.